CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Nazlıaka “Şiddetin Her Türlüsüne Karşıyız”
09-10-2021CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, kadın ve erkeğin eşit olduğu bir düzen kurulmadığı sürece şiddet olaylarıyla baş edilemeyeceğini bildirdi.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM Üyesi Aylin Nazlıaka’ nın katılımıyla girişimci kadınlar bir araya geldi. Burada Nazlıaka, ekonomik anlamda da kadın ve erkek eşitliğine temas ederek, “Türkiye’de girişimci olmak zor, kadın olmak zor, kadın girişimci olmak daha da zor.” dedi
Girişimci Kadınlar Buluşması Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanlığı Toplantı Salonunda CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM Üyesi Aylin Nazlıaka, CHP Malatya Kadın Kolları Başkanı Nezahat Aydın, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Fevziye Pehlivan, CHP İl Başkanı Enver Kiraz ve girişimci parti üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.
CHP İl Başkanı Enver Kiraz yaptığı açıklamada, “ Geçmişten bu güne baktığımızda gerek Cumhuriyet değerleri noktasında gerek bu ülkenin Mustafa Kemal Atatürk’ ün ilkeleri, değerleri noktasında gerekse kadınlar adına yapılacak ilerde önemli mücadeleler veren bir kadını bugün Malatya’ da ağırlıyoruz. Kadın kolları genel başkanımız aynı zamanda partimizin yüksek kademelerinde söz sahibi olan bir isim Sayın Aylin Nazlıaka’yı Malatya’ da ağırlıyoruz. Girişimci kadınlarımızla bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Buraya geliş amacımız ve yapacağımız çalışmalar noktasında düşüncelerimizi paylaşacağız. İki günlük bir program olacak Malatya’ da sayın genel başkanımızla gerçekten yoğun bir program ayarladık. Bugün Malatya merkezdeyiz, yarında bir kaç ilçemizde bu çalışmaları birlikte sürdüreceğiz. Ben tekrardan kadın kolları genel başkanımıza Malatya’mıza hoş geldiniz diyoruz.” şeklinde konuştu.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ise yaptığı konuşmada:
“Bugün sizlerle birlikte olmaktan çok büyük bir gurur, onur ve mutluluk duyuyorum. Türkiye’de girişimci olmak zor, kadın olmak zor, kadın girişimci olmak daha da zor. Nerden biliyorum kendimden biliyorum. Şirketimi kurmuştum. Bir memur çocuğuyum şirketimizi kurduk kendimize güvendik ama kesemize güveneceğimiz bir durum yok bankaya gittim kredi istedim tabi veririz dediler ama teminat göstermeniz lazım ev gibi araba gibi. Dedim ki benim zaten bir gayrimenkulüm olsa buraya kredi almaya gelir miydim? O günden bu güne mikro kredilerle ilgili olarak bir takım yollar kaydedildi. Ama bugün gene baktığınızda gayrimenkul sahibinin yüzde 62’si erkeklere ait. Kadınlar yüzde 38 oranında mülk sahibi olabiliyor. Bir iş kurabilmek için iyi bir fikre sahip olmak, yetenekli olmak, iyi bir eğitime sahip olmak yeterli olmuyor aynı zamanda bir sermayeye de sahip olmak gerekiyor. Bu noktada önümüzdeki dönemlerde ilk seçimlerden sonra kadın girişimciliğinin artacağı, kadınların daha fazla istihdamın içerisinde yer aldığı, çalışan kadınların eşit ücret alacağı, kadınların iş güvenliğinin olduğu güzel günleri hep birlikte kucaklayacağız. Özellikle pandemi döneminde kadın girişimciler çok daha zor zaman geçirdiler Türkiye’deki kadın girişimcilerin önemli bir kısmı hizmet sektöründe faaliyet gösteriyor ve bu sektöründeki birçok işler sekteye uğradı. Ama şunu çok net biliyoruz ki kadın isterse her şeyi değiştirebilir.” dedi.
“İŞSİZLİĞİN SEBEBİNİ BİLE KADINLARDAN BULDULAR”
Nazlıaka konuşmasının devamında “Gazi Mustafa Kemal Atatürk derki yeryüzündeki her şey kadının eseridir. İşte sizler o eserlerin en görünür kılanlardan birisiniz. Bunun için ben her birinize, emeğiniz yüreğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Atamız sayesinde dünyanın birçok gelişmiş ülkesinden çok daha erken zamanda seçme ve seçilme hakkına sahip olduk. 1930 yılında yerelde, 1993’ te köy ihtiyar heyetlerinde, 1934 yılında ise genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkını elde ettik. Kadınlar hevesle bir bir sandığa koştular o yıllarda Cumhuriyet öncesi nüfus sayımında bile sayılmayan kadınlar seçme ve seçilme hakkı verilince haklarına sahip çıktılar. O günkü koşullarda dünyada parlamentoda kadın temsili açısından ikinci ülke konumundaydık. Bugün neredeyiz biliyor musunuz, en aşağılardayız. Her yıl toplumsal cinsiyet eşitliği olarak bir endeks yayınlanıyor. Dünya ekonomik forumunun yayınladığı bir endekstir. Ne yazık ki burada da her geçen gün geriye doğru gidiyoruz. AK Parti iktidarında kadını daha çok geleneksel roller içerisine hapseden yani kadın dediğin evde oturur, sadece çocuk bakar, ev işi işlerle ilgilenir gibi dar bir bakış açısıyla kadınları evde konuşlandıran bir pozisyonla karşı karşıya kaldık. Öyle ki işsizliğin sebebini bile kadınlardan buldular. İşsizlik oranı arttı çünkü iş arayan kadın sayısı arttı. Yine dediler ki ekonomik kriz bitti kadınlar artık eve dönebilir. Bu yaklaşım kadınların hayatına yansıdı. Her geçen gün artan o eşitsizlik nedeniyle bugün kadınlar hem istihdam dışında hem de sizler burada güçlü kadınlar olarak yer alıyorsunuz ama sizler içinde çok daha zor koşulların olduğunu hepinizde çok iyi biliyoruz. Onun için her birinize çok teşekkür ediyoruz ekonomiye olan katkınız için, rol model olduğunuz için, kadınları daha görünür kıldığınız için. Son olarak vardık, varız, var olacağız diyorum.” ifadelerine yer verdi.
“ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ”
Berkman Dulcan‘ınSorusu, Kadın-Erkek arasında yaşanan şiddet olaylarına ilişkin sorusu üzerine, şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını anlatan Nazlıaka, “İktidara gelmemiz durumunda İstanbul Sözleşmesini yeniden yürürlüğe koyacağız. Bu da yetmez. Ne yapmamız lazım? Şiddete karşı sıfır toleransla yaklaşmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Kadını gerçekten güçlendirmek ve kadına yönelik şiddeti önlemek için ona göre politikalar üretilmesi gerektiğini ifade eden Nazlıaka, şunları kaydetti;
“Biz hiç kimsenin şiddet nedeniyle zarar görmemesi için siyaset yapıyoruz. Onun için erkeklerin de hakkını kadınlar kadar savunuyoruz. Tersten okuma yapalım, siz hiç yemeğe çok tuz koydu diye bir erkeğin karısı tarafından şiddete maruz kaldığını gördünüz mü, siz hiç eve geç geldi diye bir erkeğin karısı tarafından öldürüldüğünü gördünüz mü, siz hiçbir kocanın çok kahkaha attı diye karısı tarafından katledildiğini gördünüz mü? İşte o yüzden kadın ve erkeğin eşit olduğu bir düzeni kurmadığımız sürece biz şiddetle gerçek anlamda baş edemeyiz.”